Hakkımda

Eyvah Eyvah. En kritik yerdeyim Hakkımda bölümü. Nereden başlasam bilemedim ama biraz anlatayım kendimi.

1986 İstanbul doğumluyum. Bankacı ailesinden büyüyen ve evine daha bebek iken bilgisayarla tanışan şanslı çocuklardan biriyim. O zamanlarda ( Z Kuşağı bilmez Y kuşağının da büyük kısmının bileceğinden şüpheliyim ???? ) Sinclair marka TV’ye bir kaset çalar ile bağlanan makineler ile bilgisayarları kullanmaya başlamıştık. 8 renk ve 16 renk vardı. Ardından Amiga’lar ve Commodore’lar gelmeye başlayınca bilgisayarlar yaygınlaştı ve ilk PC olarak adlettirebileceğimiz cihazım 1990 yılında NPC (New Personal Computer) adında cihazla tanıştım. MS-Dos 5, Windows 3.1, Norton Commander, Windows 95, Windows 98, disketlerle oyun, ilk CD’lerle oyun keyfi, Kadıköy Yazıcıoğlu İş Hanı içerisinde eleman olma macerası, bilgisayar kasaları toplama, evlerdeki bilgisayarları tamir etme ( o zamanlarda sene 95-2000 yılları arası format atmak efsane paraydı iyi para kazanıyorduk abimle). Hatta o zamanlarda abilerimiz oyunları bitiremedikleri ve oyun sonunu göremedikleri için para karşılığı oyunlarını bitirdiğim çok büyüğüm vardır ???? Evimdeki NPC makine configini yazayım size ki hala sektördeki dinozorlar o günleri gördük heeey derken benimde genç dinozor olduğumu anlasınlar diye yazıyorum:

Intel 386 SL processor

10 MB Harddisk

1 MB RAM

MS-DOS 4

14″ tüplü monitör

Ardından Fifa 98 ve Quake 2 ile birlikte oyuncu olma merakı başladı. 1998 yılında ilk turnuvama katıldım Quake 2’de ( kimileri 30’larında oyun oynarken 12 yaşımda ilk turnuvama katıldım hani boş boğazlar var böbürlenmeyin afacanlar o yüzden anlatıyorum) Sonrasında 2000’li yıllarda Espor sevdası derken Yazıcıoğlu İş Hanı içerisinde ufak çaplı turnuvalar yapıyordum keyfine ve 3-5 bir şeyler ateşliyordu büyüklerimiz orada. Tabi bu arada antikam NPC’yi upgrade etmem gerekiyordu (Intel Pentium 166 Mhz (mmx değil bak mhz bunun ayrımını antikalar bilir) 16 MB EDO RAM, 428 MB Harddisk / 2MB ATI AGP Ekran kartı) Sonra bu işi ciddiye almaya başladım, bir yandan Serdar Dayımın desteği ile bir yandan alt kat komşumuz bilgisayarcı Orhan abinin desteği ile ciddi anlamda bilgisayar bileşenlerini çözdüm, Windows çözdüm, nasıl cracklenir onu çözdüm, hatta Windows 95 üzerinde seri numaralardan hangi rakam ve harfleri değiştirirsek gerçek cracklenme ve update alacağımıza kadar çözmüştüm. 2000 yılına kadar oyunlar ve aktivitelerle devam ettim.

2006 yılında WCG (World Cyber Games) Turnuva organizasyonu için bana ulaştılar ve final mücadelesi hakemliği için daveti kabul ettim. O zamanın parası ile günlük 50 TL ( 2006 da bankacı portföy yöneticisinin aylık maaşını güne vurduğunuzda günlüğü 22 TL’ye geliyordu) para kazanmıştım. Sonrasında bazı şeyleri fark etmeye başladım ve düzeltebileceğimi düşünerek arkadaşım Şahram Tahiri ile birlikte G.O.W Team adında bir Espor takımı kurduk. Tabi bu takım legal değildi o zamanlar legal olayı zaten yoktu. Yani legal derken Federasyon yoktu ???? 2006-2009 yılları içerisinde Quake 4 , Cod 2, Cod 4, Star Wars Jedi Academy gibi pek çok oyunda takımlarımız vardı ve pek çoğunda LAN party dediğimiz offline turnuvalarda başarılar elde ettik. Öyle ki Türkiye’de maalesef herkesinde bilmesine rağmen bilmemezlikten geldiği bazı ilkleri de ben yaptım. Crysis Türkiye Milli Takımı, Need for Speed Türkiye takımı (şimdi HWA yani İstanbul Wildcats sitesinde yazar ama palavra o çünkü o benim takımımdı ve onların öyle bir takımı hiçbir zaman olmadı), Gears of War Team ve Call of Duty 2 oyununda; As kadro, Yedek kadro, U18 ve U16 takımlarına sahip olan tek takımdık. Bu arada IW olarak bilinen eski adı HWA Gaming takımının ilk kurucularından biri benim. Ahmet Taruz, Şahram Tahiri ve ben şu anda bilinen Denizbank Wildcats takımının asıl kurucularıyız. Tabi Ahmet Taruz denen şahsın o zaman genç aklımızla bizleri bedavaya takımı kurdurduktan sonra takımdan atması mevzusuna merak edenler olursa ayrıca anlatabilirim.

Sonra 2009 da baktım bu olacak gibi değil güzel para yiyor üsttekiler gücümüz yetmedi bırakmak zorunda kaldık. Ardından değerli teknoloji gurmemiz Murat Özsaygılı ile birlikte İFK (İyi Fikirler Atölyesi) çatısı altında Türkiye’deki okullara özel ilk Overclock eğitimlerine ve etkinliklerine başladık. İnanılmaz keyifli zamanlardı ne ben tarif edebilirim ne size hissettirebilirim öyle bir keyifli zamanlardı onlar. İFK üzerinden Türkiye’de yine bir ilki gerçekleştirdik Murat sağolsun çok ileri görüşlü bir dostum kendisi hala da öyledir, OCZ markasının 2010 yılında çıkarttığı OCZ Nia adlı ürününü Türkiye’ye getirdi. Ürün beyin dalgası ile oyun oynatma imkanı sağlıyordu. Galatasaray Üniversitesi GSÜ Fest’te bu cihazı Call of Duty Modern Warfare-2 oyunu üzerinde deneyen ve incelemesini yapan tek kişi oldum. Ayrıca o etkinlikte denize sıfır alanda masa üzerinde sıfır koruma ile bilgisayarlar üzerinden turnuva organizasyonu yapılan ilk ve tek organizasyon oldu o zamanlarda.

Ne kadar çok ilk gerçekleştirmişim yaz yaz bitmiyor ???? Sonra 2011 ‘de hayat şartları zorlaşmaya başlamasından dolayı Casper’da promotör olarak işe başladım. Arkadaşım Özalp Çakırlı sayesinde bu işe başladım. Sonra burada da yine bir ilki başardım ama bu başka. O kadar dobra ve net bir karaktere sahiptim ki, Casper yöneticilerinin söylemidir bu: personellerimiz içerisinde fabrikamızı gezdirmediğimiz ilk ve tek personel bendim. Evet doğru çünkü açıklamanın devamı şu idi: “sen fabrikamıza girersen oradaki montaj sürecini müşterilere anlatırsın ve satışlarımızı düşürürsün, yılan gibi çatal dillisin sen” dediler bana. Bunu söyleyen kişilerden biri, şu anda o şirketin Satış Direktörü ve ortağı olan Altan Beydir. Bu sözü söyleyen vizyonsuz kişiler bana söylediklerinde, ben İstanbul Beyoğlu Teknosa mağazasında çalışıyorduk ve o mağazada o dönemde 4 yılda 7 bilgisayar satışı varken, ben aylık 110 adet bilgisayar satışı yapan enayi bir promotördüm ???? Evet burada da bir ilk yaşadıktan sonra biraz çalkantılı süreçlerin ardından Metis-Teleperformance üzerinden Microsoft departmanında göreve başladım.

2011 yılında çalışmaya başladığım Microsoft tarafında (Call Center) iş ortakları yönettim, lisanslama hakkında doğru bilgilendirme yaptım ve pek çok bayinin saygısını kazanmıştım. Microsoft tarafında da yine iki tane hatta 3 tane ilki yaratan kişi olarak tarihe geçtim.

1- Microsoft ismi altında Call Centerda çalışma ortalaması olarak en çok Outbound çağrı yapan, en çok meeting time yapan personel oldum.

2- Microsoft departmanında liyakat göstermeyip emeğimin hırsızlığını çalan yöneticilerin üzerine yürüyen hatta hakkımı aradığım için hakaret edip, yarışma içerisinde kazandığım puanları ekip arkadaşlarıma dağıtıp hediyeleri dağıtan, ve 1 hafta içerisinde Metis firmasından Onur Belgesi alıp ardından ihtar edilen tek personelim.

3- Microsoft Türkiye ofisine başarımdan dolayı merkeze alınmak istenmek bahanesi ile 4 kere ayrı ayrı yöneticilerle ve ayrı departmanlarla görüşen ve 4 kerede görüşme sonrası ayrı ayrı bahaneler ile işe alınmayan tek personelim.

Ne çok ilklerim olmuş bee ???? Yetmez, sonra Arena Bilgisayara geçtim. Arena bilgisayarda 2012-2014 yılları arasında çalıştım. Hatta yanlış hatırlamıyorsam 2014 Ocak ayında istifamı verdim. Arena Bilgisayar içerisinde de yine ilkleri gerçekleştirme başarısı sağladım kendi alanımda ????

Arena Bilgisayar Microsoft OEM bölümünde distribütörler arası en çok satış yapan distribütör ünvanını 2 kere kazandırmakla birlikte, çeyrek bazlı en çok satış yapan personel ödülüne sahip olmama rağmen maalesef ödülümü Arena kendisine aldı ????

Microsoft Türkiye Satış kanalı çerçevesinde 1826 adet farklı bayiyi lisanslama konusunda yetiştiren, bir fiil tüm bu sayıdaki bayilere satış yapabilen ve hala bu rakama ulaşamadıkları için en çok bayi satışı yapabilen tek kişiyim.

Arena Bilgisayar Kurumsal Satış Departmanı içerisinde telefon kayıtlarında yurtdışı siparişi alıp sonrasında bayinin personeli tarafından yalanlamasının ardından önce ödüllendirilip 3 gün sonra kayıtların eksik dinlenmesinden sonra kovulma sınırına gelen, gerçek ortaya çıktıktan sonra kovulmayıp yükseltilmeyen ve özür dilenmeyen tek personelim ????

Arena Bilgisayar’dan sonra Viva Bilgi Teknolojileri adında bir firmada görev yaptım. Burada bana kattığı en önemli fayda ise ” Nasıl Kötü Yönetici Olmamalısın” düşüncesini bana aşıladılar. Çünkü o kadar kötü yönetimi vardı ki, kar ortağı diye aldıkları yönetici Vmware uzmanıyım diye geçinip “Microsoftun yaptığı her ürünün Vmware’de karşılığı var” dediğinin kanıtlayıp kaportasını kaydırmaya çalıştığım için kovdurmuştu beni şirketinde. Şimdi o yönetici ise hala bir şirkette “Yönetici” olarak düşük vasıfta devam ediyor.

Gelelim 2015 yılına. 2014-2015 yıllarında Viva’da çalıştıktan sonra değerli sektör arkadaşlarım ve bayilerimin de desteği ile kendi şirketim olan TrendTech Bilişim Teknolojileri firmasını kurma kararı verdim. Zor mu gerçekten imkansız gibiydi benim için. Ama kervan yolda düzüleceğini biliyordum. Şirketim şu anda 6.yılını dolduruyor ve pandemi olmamış olsa idi 2020 yılında Avrupa’ya açılıp yeni başarılara yelken açacaktım. Yakın zamanda tekrar bunu değerlendiriyor olacağım.

TrendTech hala devam ederken, 2020 yılında arkadaşlarım ile birlikte yeniden Espor dünyasına dönme kararı aldık. Bu yüzden de 2020 yılında Şubat ayında ( Pandemi başlamadan yaklaşık 2 hafta önce) Brokolly Organizasyon şirketini kurmuş olduk. Brokolly organizasyon üzerinden de; Espor takımları kuruyoruz, yönetiyoruz, Menajerlik yapıyoruz, Sponsor buluyoruz, Espor turnuvaları yapıyoruz, Hukuki sözleşmeleri düzenliyoruz, Girişim projelerine katkı sağlıyoruz vs. vs.

Şu anda evliyim ve 2 kız çocuk babasıyım. :)))

Hakkımda bölümünü tamamlarken okumaktan sıkılanlar olacak, hatta çuvaldızı kendine batırdığım belki kişiler okuyacak önemli değil. Bunları niye yazdım? Z Kuşağının özgüvenine bayılıyorum. Ben ve benim kuşağımdakiler korkak ve tırsak büyüdük. Ben bilgi paylaşmayı seven biriyim ve gençlere yol göstermeyi çok seviyorum. Gerek IT dünyasında, gerek Espor dünyasında bilgi paylaşmaktan korkan, pısırık dinozorlar var, çelimsiz yöneticiler var. Z kuşağı araştırmayı seviyor. Geçmişini tozlu raflarını okumayan geleceğe yön vermekte zorlanır bu yüzden bu kadar paylaştım kendimi. Z kuşağı bu bilgileri okusun bu kadar korku dolu tehdit dolu bir süreçten ben imkansız görünen şeyleri kendimce yetebildiğim kadar başarılı olduğumu düşünüyorum. Hala pek çok kişinin telefon rehberinde “Burak Akmeşe Microsoft” olarak kayıtlı isem kendimce başarılı olduğumu düşünüyorum.

Bunların hepsini yaklaşık bir 10 yıl sonra kitap olarak daha yeni nesil olan Uzay kuşağına bırakmayı düşünüyorum. 10 sene sonra kitabımı almayı unutmayın :)))