Organizatör mü Organizatörümsü mü?

Organizatör mü Organizatörümsü mü?

Organizasyonlar, etkinlikler, fuarlar gerçekten en sevdiğim faaliyetlerden biri olarak söylemem yerinde olur diye düşünüyorum. Çünkü özellikle Espor sektöründe dahil olduğum çalışmalar, kendi yaptığım etkinlikler olsun hem keyif alarak yapmakla birlikte, bilişim sektöründeki etkinliklere de katılıp arkadaş, dost çevresini görmek, markaların yeni teknolojilerini anlatmaya çalışmalarını görmek hoşuma gidiyor. Ama ne var ki bu organizasyonların bazı muazzam kalite ve yeterlilikte olsa da, son dönemde piyasayı boş görüp, deyim yerinde ise "kahvede pişbirik oynamayı organizasyon yapmak zanneden" yeni yetme organizasyonlar ortaya çıktı. Tabi bunları hakkıyla yapanlara saygım sonsuz onlar lütfen üzerine alınmasın, ama hiç deneyim yaşamamış, o tozlu ortamlarda, arka taraflarda yer almamış vasıfsızların organizatör yada benim tabirimle "organizatörümsü" olarak ortaya çıkmaları ülkemize ve hepimize zarar veriyor. Hadi başlayalım!

Şimdi herkes biliyor ki organizasyonlar pek çok dala ayrılır. Kimisi yoğun kitleleri çekebilmek adına isimleri "Fuar & Expo" olarak geçmektedir. Bunlar çok büyük kitlelere erişimleri sağlamaktadır. Genellikle yapılış amaçları resmi ticaret yollarının kesişmesi ve ticaretin ilerlenmesini sağlamaktır. Fuarlar oldukça maliyetlidir ancak getirisi de oldukça yüksektir. Fuarlarda ciddi bir ekip çalışması gerekmektedir ve bu ekibin başarılı olması için en önemli etken takım iletişimidir. Bu takım iletişimi eksik olursa o fuar organizasyonu ciddi sıkıntılara yol açacaktır. 

Son dönemlerde diğer bir organizasyon yapısı ise, B2B, C2C, B2C gibi organizasyon altyapılarını destekleyen "Networking ve Butik Etkinlikler" yada "Buluşmalar" adını verebiliriz. Bu organizasyonlardaki asıl amaç, belli bir kesim kişiyi bu ortamlara dahil ederek, birbirleri ile görüşmelere istinaden iş geliştirme ya da karşılıklı maddi-manevi fayda sağlamak amacıyla bir araya gelinmektedir. Burada özellikle bir yada birkaç markadan gelen sponsorluklarla temel yemek ve mekan kiralama masrafları çıkarılır, geri kalan kazanç ise genelde "katılım ücretleri" üzerinden organize edilir. Burada şunu da ifade edeyim; bu katılım ücretleri sadece saf ve net kâr olarak bakılmasın. Burada da bunun bir gideri var: o gider de "konuşmacı gideri". Organizasyonlara getirilen konuşmacıların sosyal medyadaki güçlerini organizatöre yansıttıkları aslında bir "ücret" olarak düşünebilirsiniz. Bana göre bu katılım ücretleri oldukça gereksiz gelmektedir. Çünkü bu organizasyonları ücretli yapıp, bir organizasyonda gelen kişi sayısı bir sonraki organizasyonda genellikle katılım sağlamayı düşünmüyor. Çünkü bu bahsettiğimiz gider kalemleri özellikle konuşmacıların ciddi katma değer sağlayan ve kaliteli olması gerekiyor. Ama hem organizasyondaki konuşmacılar o etkinlik için yetersiz ise ve üstüne ücretli organizasyon olunca dış algı " Yetersiz organizasyon" olarak düşünceler başlıyor. Bu düşünceler doğru mu, kesinlikle değil ama maalesef sektöre malzeme verilmesi kaçınılmaz oluyor. Bunun yerine daha fazla sponsor dahil edip yine "ücretsiz" yapılması çok daha kaliteli organizasyonlara ev sahipliği yapılmasını sağlıyor. Bu organizasyonlarda özellikle benim tabirim olarak söyleyebileceğim C2C (Consultant to Consultant - Danışman danışmana) organizasyonları son dönemlerde ciddi popüler oldu. Özellikle Influencer arkadaşların yoğun olduğu organizasyonlar çok ilgi görmeye başladı. Bunlarda oldukça başarılı organizasyonlar olduğunu söylemek gerek.

Bir diğer yanda ise, genelde bizim sektörü ilgilendiren alanlardan biri olan "Turnuva organizasyonları" olarak söyleyebilirim. Turnuva organizasyonları genellikle oyun severleri ve takımları bir araya getiren, sonunda para ödülü, promosyon ürünleri, eşantiyon artık ne derseniz hediyelerin içinde bulunduğu organizasyonlardır. Bu organizasyonlarda da yine ekibiniz çok önemlidir zira burada en ağır işleri ekibiniz yapar. Yani oyuncunun hile yapıp yapmadığını kontrol etme, küfür, hakaret etmesini engelleyecek şekilde takip etme, tartışma ve kavganın önüne geçme, kazanan ve kaybeden takımları doğru takip etme, oyuncuları yerlerine oturtma, masaları ve ekipmanlarda sorunlar varsa düzeltilmesini sağlama gibi pek çok sıkıntılı işler ile uğraşırlar. Aynı zamanda bilgisayarlar başında oldukları için de can ve mal risklerini yönetmeleri gerekmektedir. 

Aslında birden fazla da eklemek isterdim ama konumuz bunların detayları değil. Burada bahsetmeye çalışacağım konu bambaşka. Çünkü burada yepyeni bir kitle ile karşı karşıyayız "Organizatörümsü". Bu arkadaşlar daha önce de bahsettiğim gibi "Akraba parası yemeye hazır, vasıfsız arkadaşların iş bulamayıp "-bari bu işi yapsın" "diye ortaya atıp birşeyler bekledikleri kişilere Organizatörümsü denir. bu arkadaşlar gerek fuar, gerek B2B, gerek turnuva havası solumamış, toprağını yutmamış, tozu ile hapşırmamış kişilerden ve takıp koordine etmekten bir haber olan kişilerden oluşmaktadır. Bu arkadaşlar eğer turnuva organizasyonu yapacaklarsa en büyük "kanka"larını yanlarına alırlar ve "gel şu işi yapak" diyerek aksiyona başlarlar. 

Şimdi organizasyonların hangisi olursa olsun en önemli özellikleri, faaliyet alanlarında önemli bir fayda sağlaması. Mesela organizatörümsü kişileri nasıl tespit edersiniz? Çok basit, örneğin bir turnuva organizasyonu yapıyor ve turnuvayı kazanan oyuncu yada takımlara ödüllerini o anda vermiyorsa ya da verdiği ödülü tehditle geri istiyorsa o kişiler Organizatörümsü olarak karşınıza çıkar. Ya da fuarlarda çok yüksek kitlelerin geldiğini ortaya koyup, m2 fiyatlarını fahiş fiyatlara ve döviz kurlarına göre kiralayan arkadaşlar gün sonunda fuar alanının yarısından az doluluk sağlıyorsa onlar da Organizatörümsü olarak karşımıza çıkıyorlar. Çünkü bu arkadaşlar en klişe tabirle "Fizibilite" yapmayı bilmezler, sosyal kitle analizi yapmayı bilmezler. Bu sebepten de o fuarda fahiş fiyatlar sunup insanları uzaklaştırıp kitleleri de aynı şekilde uzaklaştıracaklarının farkında değiller. Bu uzaklaştırma yanlış anlaşılmasın sadece fiyatlara endeksli değil, fuarın içeriği, heyecanı, merakı da son derece önemli. Bunları da kriterler içerisinde mutlaka dahil edilip analiz edilmelidir. Bunlar analiz edilmediği için şahsen benim tam 17 sene yaptığım organizasyonlardan biri nerdeyse 17 sene önceki rakamlarımın altına bu yıl inmeye başladığı için muhtemelen seneye yapılmayacak. Zira STK'ların yaptığı organizasyonlar başka organizasyonlarla aynı tarihte çakıştığı için STK üyelerinin bir organizasyonda birleşmesi yerine farklı organizasyonlara dağılıyor olması da, STK organizatör ekibinin "Organizastörümsü" gibi görünmesinden kaynaklanmaktadır. 

Biliyorum yine lafı çok uzattım ancak kısmende olsa bunları paylaşmam gerekirdi. Son sözlerime gelecek olursam, bu organizatörümsü arkadaşlara küçük bir tavsiye vermek istiyorum. Hangi tür organizasyonu yaparsanız yapın, ilk yapmanız gereken şey "Fizibilite" ve "Ortam analizi" bunları yapmayı bilmiyorsanız ya hiç dahil olmayın ya da gerçek bir bilen ile iş birliği yapın. Yoksa en fazla 1-2 organizasyon sonra ortada olmanız ciddi zor olacak. Organizasyon yapmak isteyen ya da para yakmak isteyen paralı arkadaşlar için de aynı şey geçerli. Ucuza ahbap işi yapana kadar profesyonellerden destek alırsanız kitleye ulaşmanız okadar kolay ve kazançlarınızı arttırmanız o kadar kolay olacaktır.

İçerikleri dolu dolu organizasyonlarda olmanız ümidi ile.

Saygılarımla.

ÖNCEKİ
SONRAKİ
TALEP FORMU
Burak
Akmeşe
Markanızı Düşünen Çözümler

Burak Akmeşe
Bana ulaşın.